Kalbimiz1.TK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kalbimiz1.TK


Hoşgeldiniz; Misafir
Toplam: 0 Mesajınız Var!
Kayıt Tarihiniz:
Son Ziyaretiniz:

 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
(¯`Yeni Konu / Mesaj Bilgileri´¯)
Konu Son Yazan Gönderme Tarihi
Ptsi 02 Mart 2009, 20:34
Ptsi 02 Mart 2009, 20:25
Ptsi 02 Mart 2009, 20:18
Cuma 16 Ocak 2009, 11:43
Cuma 16 Ocak 2009, 00:02
Perş. 15 Ocak 2009, 20:00
Perş. 15 Ocak 2009, 19:59
Perş. 15 Ocak 2009, 19:57
Perş. 15 Ocak 2009, 19:53
Perş. 15 Ocak 2009, 19:52
En iyi yollayıcılar
ResuL (265)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
meLih (55)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
Platonik (49)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
KinqNba (32)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
_!_MerT_!_ (19)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
Keten*Prenses (5)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
Jénq (3)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
OsKaN (2)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
YaVuZ (2)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 
djenergy (2)
Tüm Sağlık Haberleri Vote_lcap2Tüm Sağlık Haberleri Voting_bar2Tüm Sağlık Haberleri Vote_rcap2 

Tüm Sağlık Haberleri

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 22:51

Tüm Sağlık Haberleri Icon2
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler

NOT : Her Arkadaş Tek bir Başlıkta
Açıyor Soruyor , Burda Genel Olrak Neredeyse Her Tedaviyi
Açıklıyorum.İlaç İsimleri Bilgi Amaçlıdır.Doktor kontrolü altında
kullanın ..

Hafif Akne (Sivilce) Tedavileri



Hafif akneler (sivilce) Topical jel(yüze sürülen) solüsyon ve
losyonlarla tedavi edilir. Ekstra vitamin ve minerallerin kullanımının
tedaviye faydası bulunmamıştır.

Kendiniz Neler Yapabilirsiniz;
-Yüzünüzü su ile hafif bir temizleyici sabun veya antiseptik jel kullanarak günde iki kez yıkayın
-Akne (sivilce) ürünlerini sadece akne üzerlerine nokta halinde değil tüm etkilelen alanlara yayarak uygulayın.
-Akne (sivilce) tedavi ajanları ilk 2-4 hafta kuruluk yaratabilir. Zamanla cilt bu reaksiyonları göstermez.
-Yağsız bir nemlendirici kuruma şikayeti için kullanılabilir.
-Yağlı kozmetikler, fondoten, krem ve güneş koruyucular kullanılmamalıdır.
Iyileşme 2-4 ay arasında olabilir.
-Şiddetli tahrişlerde tedavi bırakılmalı doktorunuzla görüşülmelidir.

* Hafif derecede ki Aknelerde genellikle topikal yani dışardan sürme şeklinde ilaçlar kullanılır .

Topikal Akne (Sivilce) İlaçları ;

Antiseptic Deri Temizleyicileri;
Örnek ; Sebamed Sabun , İmex Sabunu gibi ..
Antibiotikler;
Etken Maddesi = Clindamisin , Eritromisin
Örnek İlaçlar; Tetradox , Aknilox,Monodox gibi ..
Retinoidler(Soyucular):
Etken Madde ; Tretionin, Adapalene
Örnek İlaçlar ; Tretin, Acnelyse , Differin gibi ..

Orta Dereceli Aknede (Sivilce) Tedavi



Burda da topical ajanlar(yüze sürülen), yanısıra Oral(ağızdan alınan) tedavilerde uygulanır.

Antibiyotikler ;
Etken Maddesi ; Tetrasiklin, Eritromisin ,Doksisiklin
Örnek İlaçlar; Tetradox , Aknilox , Benzamycin ..
Kadınlarda Östrojen ve Antiandrojen Tedavilerde ; Diane 35 , Spirinololakton vb..
Tedaviye dirençli Aknede
Etken Maddesi; İsotretionin Olan İsotrexin.

Şiddetli Aknede (Sivilce) Tedavisi:

Şiddetli akne (sivilce) Ağızdan ilaçlarla tedavi edilir. Hasta mutlaka
dermatolog kontrolünde olmalıdır.Pek çok hasta Oral
isotretionin(Roaccutane,Zoretanin gibi.. ) ile tedavi edilir. Bu tedavi
hasta için uygun değilse Uzun süreli antibiotikler .Kadınlarda ise
antiandrojenler tedavi kullanılabilir.


Sivilce İzleri Tedavisi



Not: Leke tedavisinde en önemlisi doğru teşhistir.
-Sivilce sonrası kalan izler sivilce esnasında oluşan reaksiyonun
yaygınlığı ve derinliğinin derecesine bağlıdır. Reaksiyonun şiddeti
sivilce izlerinin tipini, derinliğini ve tipini belirler. Üç tipte iz
vardır.

- Yüzeysel Sivilce İzleri
- Derin Sivilce İzleri
- Keloid

Yüzeysel Sivilce İzleri:

Eğer Derinin Yüzeysel Tabakaları etkilenirse yüzeysel izler kalır. Bu
izler hafif kırmızı,pembe renkte ve çok az deriden çöküktür. Bazen
kahverengi renkli değişiklikler de olabilir. Bu tür izler için çok
derin işlemler gerekmez. Retinoik Asit(tretin,differin,acnelyse
türevi), Meyve Asitlerinin Deriye Uygulanması Yüzeysel peeling
işlemleri bu tür izleri giderebilir.

Derin Sivilce İzleri



- Bu tür izlerde derinin alt tabakaları etkilenir. Deriden oldukça
çökük, başlangıçta kırmızı , zaman içerinde beyaz renkte derin
izlerdir. Bu tür izlerde daha farklı ve derin işlemler yapılarak bir
dereceye kadar düzelme sağlanabilir.

- Derin Sivilce İzleri - Icepick skar ;
Icepick skar buz kıracağı ile delinmiş gibi gözüken dar, keskin sınırlı
bir sivilce izidir. Genellikle 2 mm' den dardır. İzin derinliği derinin
alt dokularına ve yağ dokusuna kadar gider. Icepick skar lazer ile cilt
soyma ve dermabrazyon gibi iz tedavilerine uygun değildir çünkü çok
derindir.

- Derin sivilce izleri- Boxcar skar ;
Boxcar (yük vagonu) skar yuvarlak veya oval şekilli, keskin dikey
kenarlı deriden çökük izlerdir. Icepick skardan farkı, izin dibi sivri
değildir. Yüzeysel boxcar skar 0.1-0.5 mm derinliktedir. Bu tür izler
derin soyma teknikleri ile iyileşebilir. 0.5 mm den daha derin izler
derin soyma tedavilerinin dışındaki diğer teknikler uygulanmalıdır

- Derin sivilce izleri - Rolling skar ;
Rolling (dalgalı) skar normal görünümlü üst derinin , alt tabakalar
tarafından çekilmesi sonucu oluşur. Bu yüzden deri dalgalı görünür.
Rolling skar subsizyon tekniği dışındaki tedavilerle iyileşmez.

Keloid ;

Nadiren bazı kişilerde sivilce bölgesinde fibroblastların ( kollajen
üreten hücreler) fazla çalışması nedeni ile deriden yukarı doğru
büyüyen kabarık yara dokusu yani keloid oluşur. Daha çok erkeklerde
gövde bölgesinde görülür.

[b]Güncel Sivilce İzi Tedavileri
;
* Topikal Tedaviler ; Tretin , Acnelyse , Differin gibi Retinoik Asit ve Tretinoin etken maddesi içeren ilaçlar.

Diğer Başlıca Tedavi Şekilleri ;
1- Karboksiterapi ;
-Karbondioksit (CO2) gazının tedavi amaçlı derialtına enjekte edilerek
dolaşımın ve dokudaki bölgesel metabolizmanın hızlandırılması ve
yenilemesi işlemidir.

2- Dermabrazyon , Mikrobrazyon ;
- Mekanik olarak derinin yüzeysel tabakasının bir nevi tıraşlama ile
uzaklaştırılması, pigment lekelerinin yok edilmesi, yara ve sivilce
izlerinin azaltılması, ince kırışıklıkların düzeltilmesi amacıyla
kullanılan bir yöntemdir)

3- Kimyasal Peeling ;
- Kimyasal peeling sistemindeki temel amaç, cildin hasar görmemiş,
sağlıklı cilt tabakasının üstündeki hasarlı tabakayı kaldırmak, hasar
görmemiş tabakayı ortaya çıkartmak ve canlandırmaktır. sonuç ise daha
sağlıklı, daha pürüzsüz ve daha canlı bir cilttir

4- Photolazer ;
-Işık tedavisi sayesinde hem sivilce izlerinde iyileşme, aynı zamanda
lekeleri tedavi etme, kılcal damarları geçirme ve ciltte antiaging etki
yaratırlar. Cilt yüzeyi düzgünleşir, cilt daha kalın ve daha sağlıklı
görünür.

5- Lazer Tedavileri ;
* Fraksiyonel Lazer ;Bu lazer sistemi ile izin derinliklerine kadar
lazer ışını gönderilmesi hedeflenir. Bu ışın kötü iyileşmiş bu dokuya
uygulandığında bir kısmını yakarak eritir.
Fraksiyonel Lazer Nerelerde kullanılır ;
-Akne , sivilce , ameliyat , yanık ve yara izleri
-Gebelik ve doğum sonrası çatlakları
-Cilt kırışıklıkları
-Yaşlılık ve güneş lekeleri
-Cilt Sıkılaştırma ve gençleştirme

6-İPL Tedavisi ;
-IPL tedavisinde flash lambasından yoğunlaştırılmış görünürbir ışık üretilir. IPL cerrahi olmayan bir tedavi yöntemidir.
Kullanıldığı Alanlar ;
-Damarsal deri hastalıkları
-Koyu renkli lekeler
-Epilasyon

7-Kryoterapi ;
- Sıvı azot ile dondurma tedavisi, buz tedavisi..

8-Dolgu maddeleri ;
-Sivilce izler elverişli ise yapılan dolgu madde enjeksiyonları oldukça
yüz güldürücü sonuçlar verebilirler. Tedavi yöntemlerini seçerken iz
derinliği, cilt rengi oldukça önemli. Bazen tek bir yöntem tercih
edilirken bazen kombine tedaviler daha iyi sonuçlar verebilir. Yüzeysel
izlerde başarı şansı %80-%100 arasında değişirken, derin izlerde başarı
%40-%70 arasında değişir. Önemli olan doğru uzmanlara başvurarak tedavi
seanslarınızı düzenli devam etmeniz.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 22:52

Güzellik Adına

• Pürüzsüz bir vücut için: Işıl
ışıl bebek teni gibi yumuşacık bir ten sahibi olmayı hepimiz isteriz.
Hayl değil bir kaç dokunuşla sizler de kendinizi bebekler gibi
hissedeceksiniz. Benim kendime özel bir kaç formülüm var. Banyoda iken
deniztuzu ve limon suyu ile cildime masaj yapıyorum.

Etkileri: Limon iyi bir cilt sıkılaştırıcıdır. Antiseptiktir. Ferahlık
sağlar. Koltukaltı bölgenize limon suyu sürdüğünüzde terleme etkisini
ve kötü kokuları ortadan kaldırır. Boş yere deodarantlara paranızı
harcamayınız. Deniztuzu cilde hoş bir yumuşaklık sağlar. Görünümü
limontuzunu andırır. Aktarlarda kolayca bulabilirsiniz. 100 gr yaklaşık
80-90 kuruş. Deniztuzunu cildinize peeling etkisi yaratır.

• Cildinizi bildiğimiz çay şekeri ile ovarsanız yine pürüzsüz ve pırıl
pırıl bir cilde kavuşursunuz. Özellikle tüylerden dolayı batık sorunu
yaşayanlar için en pratik yöntemdir. Tüylerin uç kısımları belirmeye
başladığında şekeri su ile çok hafif ıslatarak masaj yapınız. Böylece
sivilce ve batık sorunlarınızdan kurtulursunuz.


• Sivilcelerimle Başım Dertte Diyenler İçin:
Sivilcelerinizden en kısa sürede limon suyu ve elma sirkesi karışımı
ile pansuman yaparak kurtulabilirsiniz. Limon antiseptik özellik taşır.
Elma sirkesi de aynı şekilde mikrop arındırıcıdır. Limon ve elma
sirkesini beraber kullandığınızda;
• Cildinizdeki sivilceler kuruyacaktır ve iltihaplı görüntü ortadan kalkacaktır.
• Sivilceleriniz yayılmayacaktır.
• Cildiniz gergin ve bebek teni gibi yumuşacık olacaktır.
• Cildinizin rengi giderek berraklaşacaktır. Limon ten rengini açar.
• Cildiniz pürüzsüz ve fazla yağdan arınmış olacaktır.
• Gülümsediğinizde yanaklarınızda hoş bir parlaklık olacaktır.
• Cildinizde tüylenme gibi bir sorun var ise tüylerinizi kökünden
aldıktan sonra limon ve elma sirkesiyle masaj yaptığınızda
tüylerinizden zamanla kurtulursunuz.
• Cildinizdeki lekeler için de iyi gelecektir.
• Cildinizde akneler var ise zamanla azalacaktır ve sıkmaktan kurtulacaksınız.

Ben elma sirkesi ve limon suyunu düzenli olarak elimden geldiğince
kullanmaya çalışıyorum. Boş yere paranızı pahalı kremlere harcamayınız.
Sivilceleriniz için en büyük önlemlerden biri ellerinizi yüzünüze çok
fazla temas ettirmemeniz olacaktır. Ellerinizle gün boyu bir çok yere
dokunuyorsunuz bir de temizlenmemiş ellerle yüzünüze dokunursanız tüm
mikropları yüzünüze taşırsınız.

Ayrıca Amerikalı bir doktor, sivilcenin asidik olduğunu ve bazik
solüsyonla notrleştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunun için bir su
bardağı suda bir yemek kaşığı karbonatı kaynatıp soğutulur. İyice
çalkalandıktan sonra yatmadan önce temiz yüze pamuk ile pansuman
yapılarak sabaha kadar bekletilmesi gerekiyormuş. Siyah noktalar için
de oldukça iyi bir etki sağlıyormuş.


• Yaz Geldi Eyvah Dirseklerim ve Topuklarım Diyenler İçin: Haliyle
bir çoğumuz bilgisayar kulanıyoruz. Bazı zamanlarda ise dikseklerimizi
masaya dayıyoruz ya da başka nedenler... İçinin suyu sıkılmış bir
limonu dirseğinize yerleştiriniz. Yaklaşık 5 dakika beklettikten sonra
zeytinyağı ile 1-2 dakikalık masaj yapınız. Dirsekleriniz yumuşacık ve
pürüzsüz olacaktır.

Topuklarınız için ise, eczanelerden kolayca temin edebileceğiniz ponza
(topuktaşı) ile ılık su eşliğinde 5 dakika kadar ovunuz. Sonrasında
dilediğiniz bebek yağını ya da zeytinyağını sürerek masaj yapınız. Çok
kısa zamanda pembe ve pürüzsüz topuklara kavuşacaksınız.


• Acısız Bir Epilasyon İçin:
Epilasyon
bayanlar için başlı başına bir dert. İster bacak, ister koltukaltı,
ister genital olsun artık evde acısız bir epilasyon keyfi
yaşayabilirisiniz. Emla Krem lokal anestetiktir. Deriye sürüldükten
yaklaşık 30-40 dakika sonra uyuşukluk hissi verir. Sürüldüğü bölgede
his kaybı yaratır. Ağda, cımbız, makine ile yapılan epilasyonda acı
hissedilmez. Emla Kremi eczanelerde kolayca bulabileceğiniz gibi
sigortanız var ise yazdırarak da alabiliyorsunuz. Emla krem genelde
çoçuklarda kullanılan bir lokal anestetiktir. Bu kremi doktorunuza
yazdırırken utanıp sıkılmanıza gerek yok. Tüm Sağlık Haberleri Smile


• Işıl Işıl Gözler ve Uzun Kirpikler İçin: Yorgun
ve kızarık gözleriniz varsa şimdiden vedalaşabilirsiniz. Demlenip
soğutulmuş poşet çayı gözleriniz kapalı iken üzerlerine koyarak bir
müddet bekletiniz. Bir iki damla çayı da gözlerine damla olarak
damlatınız. Çay ile kirpiklerinizi yıkadığınız taktirde kirpiklerinizin
gürleşip uzadıklarını farkedeceksiniz.

Bir de koyu renk saça sahip olanlar demlenmiş ve ılıtılmış çay ile
saçlarını yıkadıklarında güneşte parlayan hafif ve hoş bir kızıllık
elde derler. Doğal saç boyası yani.


• Güçlü Tırnaklar İçin: Güçlü, kırılmayan sert tıknaklar için limon ve zeytinyağı karışımını kullanıyorum. Etkisini çok çabuk gösteriyor

• İnci Gibi Dişer İçin: Çoğu
kimseler dişlerini beyazlatmak için tuzla ovmayı tercih eder.
Beyazlattığı bir gerçek ancak diş minesini çizme gibi bir durum
yarattığı için çok da ideal değil. Benim favorilerim arasında karbonat
ve limon karşımı ilk sıralarda yer alıyor. En sevdiğim ise ceviz
yaprağı. Ceviz yaprağıyla dişlerinizi ovduğunuzda dişleriniz ve
dişetleriniz güçlenecektir. Pırıl pırıl bembeyaz dişlerle etrafa
gülücük saçacaksınız. Yalnız ceviz yaprağını dudaklarınıza temas
ettirdiğinizde dudaklarınız kına rengine dönüşür.


• Vücudumda Kötü Kokular Oluyor Diyenler İçin: [/color][/i][/b] Duşta
iken son durulama suyuna bir limon sıkınız. Bu su ile boyundan aşağı
duş alınız. Özellikle koltukaltı terlemesi için birebir. Bir de lavanta
yağı var. Vücutta hoş bir koku bırakıyor
.

•Saçlarım Cansız Diyenler İçin: Çoğumuz
saçlarımız yumuşacık olsun, kolay taransın diye saç kremlerini tercih
ederiz. Son durulama suyuna bir yemek kaşığı sirke katıp saçlarınızı
duruladığınızda yumuşaklık ve parlaklığa hayran kalacaksınız. Sirke
yapamam diyeler için limon suyu öneririm. Yalnız saç diplernize değil
de orta ve uç kısımlarına çok ılık su eşliğinde uygulayınız.


Cilt Yanıkları ve Ameliyat İzleri İçin : Ciltte
oluşan yanık, ameliyat izlerinde Contractubex®️Jel son yılların en
başarılı jelidir. Cildin skar dokusu üzerinde gevşetici ve düzeltici
etkiye sahiptir. Yara iyileşimini hızlandırır, kaşıntıyı giderir.
İçinde sağlıklı hücrelerin yenilenmesine yardımcı olan Allantoin
maddesi bulunur. 2 ve 4 ayda iyileşme sağlar. Bu ilacı almanız için çok
yüksek paralar ödemeniz gerekmiyor skk karşılıyor.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 22:55

Tüm Sağlık Haberleri 66
Bitkisel ve Aromatik Yağlar

ACI BADEM YAĞI

Öksürük kesici idrar arttırıcı, kurt düşürücü ve şeker hastalığı için
kullanılır. Kuru ve çatlak cilt bakımında etkilidir. Stres ve yorgunluk
için masaj yağı olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Protein, Şeker ve amigdalin içerir.

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 2 damla damlatılarak günde 3 defa alınır. bilhassa
bebeklerin kabızlıklarında badem yağı eşit miktarlarda bal ve pekmez
ile karıştırılıp 4-5 saatte bir çay kaşığı verilir

UYARI: Yüksek miktarlarda alınması zararlıdır

SAKLAMA:

Serin, ışıktan uzak ve ağzı sıkıca kapalı olarak, çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanmalıdır.


ADAÇAYI YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar
arttırıcı etkileri vardır. astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde
hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde
kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 1 defa içilir. Yara üzerine direkt tatbik edilebilir.

UYARI: Günde 3 damladan fazla içilmez. Fazla kullanımı epilepsi ve krampa yol açabilir.


ANASON YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar
arttırıcı etkileri vardır. astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde
hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde
kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.

KULLANILIŞI:
2-10 Damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır.

UYARI: Daha yüksek miktarda alındığı zaman hafif bir sarhoşluk sonra uyku meydana getirir.


ARDIÇ YAĞI
Kalp yetmezliği soğuk algınlığı ve romatizmal hastalıklarda kullanılır.
burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini
arttırıcı özelliği vardır. Astım hastalarında ve idrar tutamayan
çocuklarda faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.

KULLANILIŞI :
Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır.

Hamilelikte kullanılmamalıdır. Fazla alındığı taktirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olur.


ARDIÇ KATRAN YAĞI

Ardıçın özel türünden elde edilen ardıç katranı yağı tüm mantar
hastalıklarında cilt kaşıntılarında sedef ve egzamada varis ve
ağrılarında uyuz ve benzeri tüm cilt problemlerinde kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.

KULLANILIŞI:

Kullanılacak doku defne sabunu ile yıkanır. İnce tabaka halinde cilde sürülür.

BERGAMUT ESANSI

Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemin!
kuvvetlendiricidir. Egzama tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı
ve safra söktürücü etkisi vardır. Ayrıca çayda lezzet ve koku verici
olarak da kullanılır.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 2-3 damla damlatılarak, günde 2 defa
kullanılır. Haricen; cilde masaj yapılarak stres ve yorgunluğu giderici
olarak kullanılır.


BİBERİYE YAĞI

İdrar söktürür gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve
sinüzite, sarılık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır. Uykusuzluğu
ve sinir sistemini düzenler. Kolestrolü denetler.

İÇİNDEKİLER:

Kamfer, terpen, tanen, reçine, acı maddeler, saponin, cholin, glikozit, organik asitler, kafur.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 2-3 damla damlatılır veya şekere damlatılarak günde 3
defa kullanılabilir. Sinüzite romatizmal ağrılara sivilceler üzerine
sürülerek kullanılır.

BUĞDAY YAĞI

Hücre yenileyici, selülit için; yanık yara ve diğer cilt problemlerinde
kırışıklıklarda etkili olarak kullanılır. Ayrıca hassas ve yıpranmış
saçlar için faydalıdır. Cilt lekeleri güneş lekeleri ve doğum
lekelerini giderir.

İÇİNDEKİLER:

B vitaminleri ve mineraller içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen; günlük bir çay kaşığı kulllanılır. Haricen; Saç için friksiyon cilt için masaj şeklinde uygulanır.


CEVİZ YAĞI
Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir. Doğal
nemlendiricidir. Saç diplerini ve saçları besler. Ayrıca romatizmaya
iyi gelir. Güneşte bronzlaştırıcı olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

%70 civarında yağ taşıdığı saptanmıştır.

KULLANILIŞI:
Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır.

ÇÖREK OTU YAĞI


İdrar ve süt arttırıcı iştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir.
Ayrıca astımı şeker, romatizma tedavisinde ve grip döneminde bağışıklık
sistemini güçlendirerek vücudun dirençli tutulmasını sağlar. Hemoroide
faydalıdır. Saçı besler dökülmesini önler.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, saponinler, alkaloidler, nigellin ve connigellin içerir.

KULLANILIŞI:

Günde 3 defa 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak içilir.. Ayrıca saç
dökülmesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde
kullanılır.Sinüzit için sabah akşam buruna 1-2 damla damlatılır .


DEFNE YAPRAĞI YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır gargara yolu ile
alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal
enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve Antiseptik özelliklere sahiptir.
Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder.
Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.

İÇİNDEKİLER:

Cineol, evgenol, graniol ve pinenler içerir.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak. Günde 2 defa içilir. Parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır.

Gebelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeni ile cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.

DEFNE UÇUCU YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır. Gargara yolu ile
alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal
enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve antiseptik özelliklere sahiptir.
Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder.
Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 2 defa içilir.
Haricen; parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır. (Gebelikte
kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde
kullanılırken dikkat edilmelidir.)



FINDIK YAĞI

Kuru ve yıpranmış ciltlere rahatlıkla uygulanır varis ve saçkıran
hastalığı içinde faydalıdır. Doğum öncesi, Doğum sonrası cildin
esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak
kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Sabit yağ, fosfor kalsiyum, protein ve şeker içerir.

KULLANILIŞI:

Masaj olarak kullanılır. Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır.


GÜL YAĞI

Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri
vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve
besleyici etkiye sahiptir.

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.

KULLANILIŞI:

Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır. Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır.


HAŞHAŞ YAĞI

Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri
vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve
besleyici etkiye sahiptir.

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay
bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.Saça friksiyon şeklinde
uygulanır.


HAVUÇ YAĞI


Ultraviole (UV) ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır . Cildin
bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre
yenileyici İdrar arttırıcı kan temizleyici kan yapıcı ve kollestrolü
düzenleyici etkileri sahip olduğu bilinmektedir.Ayrıca ses tellerine
faydalıdır. güneş yağları da bronzlaştırmayı kolaylaştırır.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ, şeker, A vitamini, karotin ve rezin içerir

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.


HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

Hazım kolaylaştırıcı bulantı ve kusmayı giderici etkiye
sahiptir.İltihaplanmaya karşı etkili olması nedeni ile haricen eklem ve
kas ağrılarına romatizmaya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu
giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesinde etkilidir. Ayrıca pastalarda
esans olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Myristicin içerir.

KULLANILIŞI:

2-3 Damla bir fincan suya damlatarak kullanılır. Uygulanacak yere defne
sabunu ile temizlenir. Bol miktarda yedirilerek tatbik edilir. Ayakta
oluşan mantar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir. Masaj
yapılarak cilt altında toplanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu
ile dışarı atılmasını sağlar. tedavi

UYARI: Gebelikte kullanılmaz.

ISIRGAN TOHUM YAĞI

Saç dökülmesinde romatizma hücre yenileyici kan temizleyici, miyom küçültücü olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Potasyum tuzları, organik asitler, histamin ve asetilkolin içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak günde 2 defa kullanılır.
Haricen cilde masaj yapılarak kullanılır. Saç diplerine friksiyon
yapılır.


JOJOBA YAĞI


Cildi yumuşatır. Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için
kullanılır.Kuru ciltleri nemlendirir. Akneleri giderir. kuru ve kırık
saçları besler parlaklık verir. Saç şekillendirici olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Tohumlarında %50 oranında yağ içermektedir.

KULLANILIŞI:

Saçlara friksiyon yöntemi ile cilde masaj yapılarak kullanılabilir.


KANTARON YAĞI


Hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı özelliklere sahiptir. Ateş düşürücü
etkisi vardır. Ülser ve gastritte iyileşmeyi hızlandırır. Bağırsak
spazmlarını çözer. Bağırsak solucanlarını düşürür. Hemoroide
faydalıdır. Yara ve yanıkları iz bırakmadan iyileştirir.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, rezin, acı maddeler (glikozitler), reçine, pektin ve kolin içerir.

KULLANIIŞI:

Günde 2 defa öğle ve akşam yemeklerinden önce 5-6 damla alınmalıdır. Hemoroide dıştan sürülür.

KARABAŞ YAĞI


Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliğine kollestrol ve şekere faydalıdır.
uykusuzluğu giderir. balgam söker zindelik verir egzama yaralarına iyi
gelir. Sivrisinek kovucudur.

İÇİNDEKİLER:

Kafur, fenkon, borneol ve sineol içerir.


KULLANILIŞI:

Günde 2 şer damla sabah akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır. Cilde sürülür.

KARANFİL YAĞI

Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur antiseptik ve ağrı
kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir. Dişeti çekilmesi
ve iltihaplarında faydalıdır. Haşere kovucudur.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ ve tanen içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilir.Diş ağrılarında pamuk üzerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir.






Şakaklara ve alın bölgesine yağlar su ile yada ıslak pamuğa dökülerek (seyreltilerek) masaj yapılır.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 22:57

Ağrılı cinsel ilişki: Disparoni





Cinsel ilişki esnasında kadının geçici bir zaman için ya da sürekli
olarak ağrı duyması durumudur. Cinsel tatminin önünde çok büyük bir
engeldir.Kadınların yaklaşık %15'i bu rahatsızlığı zaman zaman yaşar,
%1-2 kadında ise sürekli bir disparonia durumu söz konusudur. Cinsel
yönden aktif hemen her yaştaki kadını etkileyebilir. Disparonide
etkilenen organlar vajinal kaslar, hymen, bazı durumlarda rahim ve
beyindir.

Cinsel aktivite esnasında ya da öncesinde genital bölgede yaşanan ağrı
olarak tanımlanır. Bu ağrı zaman zaman ilişki sonrasında da
görülebilir. Ağrının şiddeti ilişkiden ilişkiye ya da pozisyona göre
değişkenlik gösterebilir.

Yüzeyel ve derin disparonia olarak 2 ana başlık altında incelenir.
Yüzeyel ya da eksternal disparonia da ilişki esnasında sürtünmeye bağlı
olarak yanma ya da kuruluk hissi bulunur. Yetersiz ıslanma sonucu
ortaya çıkar. Önsevişmenin uzun tutulması yolu ile doğal kayganlığın
sağlanması ya da bazı kayganlaştırıcı jellerin kullanılması sorunu
giderebilir.Yüzeyel disparoniye bazı enfeksiyonlar (özellikle mantar)
neden olabilir. Bu yüzden detaylı bir jinekolojik muayene gerekir.

Derin disparonia ise ilişkinin kuvvetli anlarında derin penetrasyon
esnasında duyulan ağrıdır. Bu ağrıya derin penetrasyon esnasında
basınca duyarlı olan iç organların normal cevabı neden olabilir. Bu
durumda derin penetrasyondan kaçınılmalıdır. Kadının derin penetrasyonu
kontrol edebildiği cinsel birleşme pozisyonları bu sorunun
giderilmesine yardımcı olabilir. Eğer sorun ısrarcı ise jinekoloji
konsültasyonu faydalı olabilir. Bu gibi durumlarda altta yatan neden
bir enfeksiyon ya da endometriozis olabilir.

Nedenleri
Bunlar fiziksel ya da psikolojik kökenli olabilir.
Fiziksel nedenler:

Genital organlarda enfeksiyon
Geçirilmiş operasyon ya da radyoterapi gibi nedenlere bağlı nedbe dokusu
Epizyotomi nedbesi
Myom ya da diğer rahim tümörleri
Endometriozis
Normalden daha kalın kızlık zarı
Ürethrada (mesanenin vajinaya açılan kısmı) zedelenme
Yetersiz kayganlık
Menopoz sonrası olduğu gibi hormon yetersizliğine bağlı vajinal kuruluk
Psikolojik nedenler

Gebe Kalma korkusu
Gebelik esnasında bebeğe fiziksel zarar gelebileceği korkusu
Yetersiz önsevişme neticesinde
Cinsel tecrübe ve bilginin yetersiz olması
Daha önceden geçirilmiş seksüel yaralanma ya za psikolojik travma
Partnere karşı geçici isteksizlik
Olarak sayılabilir. Ayrıca stress, yeni geçirilmiş ya da henüz devam
eden hastalık hali, yorgunluk gibi durumlar riski arttırabilir.

Tedavi
Disparonia tedavi edilmediği taktirde kişisel ilişkilere zarar veren,
cinsel deneyimlerden keyif almayı engelleyen ve uzun dönemde kişinin
kendine olan saygısını zedeleyen bir durumdur. Tedavide asıl amaç altta
yatan fiziksel veya psikolojik nedenleri gün ışığına çıkarmak ve bu
faktörleri ortadan kaldırmaktır.

Tedavi amaçlı günde 3-4 defa tekrarlanan 10-15 dakikalık ılık oturma
banyoları hassasiyeti ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Cinsel ilişki
esnasında allerji yapmayan bebe yağı gibi kayganlaştırıcılar
kullanılabilir. Hekim kontrolü altında vajinayı genişletmeye yönelik
egzersizler ya da cerrahi girişimler yapılabilir. Disparoninin
tedavisinde en etkili yönemlerden biriside değişik birleşme
pozisyonları deneyerek en az ağı verenini bulmaya çalışmaktır.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 22:58

Adet kanaması sırasında cinsel ilişki

Adet kanaması sırasında cinsel ilişki kurulur mu ? gebe kalınır mı?

Bunun cevabı için adet kanamasının ne olduğunu bilmek gerekir.Adet
kanaması kadın rahmi içindeki bir dokunun kanayarak dokulmesidir.Bu
doku gebelik sırasında bebeğin yapıştığı ve beslenmesi için gerekli
koşulları sağlayan özel bir yapıdır.İşte bu doku gebelik oluşmadığı her
ay bir dahaki yumurtlamaya yeniden hazırlanması için üstteki tabakasını
kanayarak doker ve alttan yeni doku oluşmaya başlar.

Adet kanamasına ait gerçek dışı uydurmalar;Vücuttaki kirli kan atılması
gibi, zehirli olduğu,vücuttan atılmasa kişiyi zehirlediği, pis olduğu
,bu sırada ilişki kurulursa kısır olunacağı gibi bu şeyler tamamen
yanlıştır.

Adet sırasındayken seks yapılıp yapılamayacağın cevabı ise koşullara ve
kişilere ,vede kişilerin inançlarına göre farklılık gösterir.

Adet sırasında yani kadının menturasyonu sırasında eğer prezervatifsiz
cinsel ilişki kurulursa kadın veya erkeğin mikrop kapma şansı
olabilir.Çok nadir de olsa adet kanaması sırasında gebe kalma
olasılığıda mevcuttur,bunu da göz ardı etmemek gerekir.

Bir çok kadın adetliyken kendilerini itici bulurlar, ve de erkeklerin
bu hallerinden rahatsız olabileceklerini düşünürler,oysaki bazı
rahatsız olan bunu itici bulan erkekler olduğu gibi ,bundan rahatsız
olmayan, kadını adet döneminde de arzulayan ve bu sırada cinsel ilişki
kurmak isteyen, cinsel ilişki kuran ve de bundan zevk alan bir çok
erkekte mevcuttur.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 23:00

Allerjik rinit saman nezlesi



Allerji Ne Demektir: Alerji vücuda giren ya da temas eden bir maddeye
karşı vücudun kendine zarar verecek derecede reaksiyon göstermesidir.
Bu reksiyonlar normal düzeyinde olursa vücudu korumak içindir. Ancak
alerjik kişilerde reaksiyonlar zararlı olacak derecede fazladır. Burun
bu tür alerjik reaksiyonlardan en fazla etkilenen organlardandır.
Alerjinin genetik bir yatkınlığı vardır ve her yaşta başlayabilir.
Allerjenin vücuda girmesinden 2-3 dakika sonra histamin adı verilen
maddeler salgılanır. 15 dakika içinde maksimum seviyeye ulaşır. Alerji
her zaman olabileceği gibi sadece belli mevsimlerde de görülebilir.

Rinit Ne Demektir: Burun içini döşeyen mukozanın her türlü iltihabına
rinit denir. Eğer bu iltihaba alerjik faktörler neden olmuşsa buna
alerjik rinit denir.

Neler Alerji Yapar: Alerji yapabilecek bilinen ya da bilinmeyen çok
sayıda faktör vardır. En sık görülenler arasında toz, polenler, küf
mantarları, bazı yiyecekler (süt, yumurta, çilek vs.), kimyasal
maddeler, ev hayvanları sayılabilir.

Ne Gibi Belirtiler Yapar: Alerjinin KBB ile ilgili semptomları arasında
en sık görülenler burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı,
geniz akıntısı, boğazda gıcık, kronik öksürük, orta kulakta basınç
problemleri sayılabilir. Alerjik kişilerde alerjik olmayan kişilere
göre daha çok sinüzit, burunda et büyümesi (konka hipertrofisi veya
polip), astım ve cilt reaksiyonları görülür.

Muayenede Ne Görülür: Alerjik rinitli hastaların muayenesinde burun
akıntısı direk olarak görülebilir. Ayrıca burun içinde soluk renk,
saydam salgı artışı, ödem(şiş), eğer varsa et büyümesi görülür. Burun
içinin görüntüsü bazen hastanın şikayetlerinin dinlemeden bile teşhis
koydurucudur. Ağız içinden bakıldığında geniz akıntısı ve farenjit
görülebilir.

Ne Gibi Tetkikler Yapılır: Muayene sonrasında allerjiden
şüphelenildiğinde en sık uygulanan tetkik deri testleridir. Ancak bu
testlerin negatif çıkması hastada alerji olmadığını göstermez. Deri
testlerinde çalışılmayan bir allerjene reaksiyon olma ihtimali veya bir
allerjenin ciltten girdiğinde alerji yapmayıp solunumla girdiğinde
alerji yapıyor olma ihtimalleri vardır. Deri testleri ile hangi maddeye
ne kadar alerji olduğu öğrenilebilir. Bu testlerin dışında kanda İgE
denilen bir maddenin miktarı ölçülebilir. Ayrıca cilt testlerine göre
daha güvenilir ancak uygulaması zor ve pahalı bazı kan testleri de
vardır.

Nasıl Teşhis Konur:Alerjik Rinit teşhisinde en önemli konu hastanın
anlattıkları (anamnez) ve muayene bulgularıdır. Bu bulgulara göre
alerji teşhisi düşünülüyorsa o hasta alerjik olarak kabul edilir. Deri
testeleri ve diğer kan testleri allerjenin ne olduğunu anlmaya
yöneliktir. Bu testler negatifte çıksa hastaya alerji tedavisi başlanır.

Nasıl Tedavi Edilir: Alerjik Rinit tedavisinde 3 ana kategori vardır.

1-Allerjenden korunma

2-İlaç Tedavisi

3-İmmünoterapi (Aşı Tedavisi)



Allerjenden korunma alerjik rinitin temel tedavi yöntemidir. Ancak bu
genellikle mümkün değildir. Hem allerjenin tam olarak belirlenememesi,
hem birden fazla maddeye alerji olması hem de allerjen belirlense bile
hastanın bu maddeden uzak durmasının mümkün olmaması gibi faktörler
tedaviyi zorlaştırır. Ancak yine de hastanın alabileceği bazı önlemler
vardır.

- Tozlu ve dumanlı ortmalarda bulunmamak, eğer zorunlu ise maske takmak

- Isı ve nemim ayarlanması

- Polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması

- Ev içinde mümkün olduğunca halı, kilim battaniye yerine deri, vinlex ve plastik eşyalar kullanılmalı

- Evde bitki ev hayvan bulundurulmamalı

- Özel hazırlanmış nevresim ve çarşaflar kullanılması eğer temin
edilemiyorsa tüm çarşaf ve nevresimlerindüzenli olarak sıcak su ile
yıkanması

- Elektrik süpürgesinin dışarıya toz vernmediğine dikkat edilmesi

- Tüylü oyuncaklardan uzak durulmalı

- Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalı



İlaç Tedavisi olarak en sık kullanılan madde antihistaminiklerdir. Bu
ilaçlar alerjik reaksiyonlarda rol oynayan histamini azaltmaya
yöneliktir. Genellikle de çok faydalıdırlar. Allerjene maruz kalmadan
önce kullanıldığında daha faydalıdırlar. Özellikle kaşıntı, akıntı ve
hapşırma üzerine etkilidirler. Ancak hangi antihistaminiğin hastaya
daha faydalı olacağı biraz deneme yanılma yoluyla belirlenir. Artık
etkisi azalmaya başlarsa da başka bir antihistaminikle
değiştirilmelidir. Bu ilaçların en önemli yan etkisi uyku hali, ağız
kuruluğu, çarpıntı, idrar zorluğu, göz içi basıncının artmasıdır. Ancak
son kuşak antihistaminiklerde bu yan etkiler oldukça azalmıştır.

Antihistaminklerden sonra faydasının en çok olduğuna inandığım ilaç
kortikosteroidlerdir (kortizon). Bu ilaçlar ağızdan ya da kalçadan
uygulandığında etkisi daha fazladır ancak yan etkilkeri de dah
afzladır. Bu nenle burun spreyi olarak kullanılırlar. Burun spreyi
olarak kullanıldığında yan etkisi çok azdır ve etkinliği iyidir.

Ayrıca dekonjestan denilen burun spreyleri ve kromolin adı verilen ve alerjik reaksiyonları önleyen ilçalar da vardır.

İmmünoterapi (aşı tedavisi) hastanın alerjik olduğu maddeyi düşük
dozdan başlayarak artacak şekilde hastanın vücuduna verme tedavisidir.
Bu şekilde vücut bu maddeyi tanıyarak alerjik reaksiyon göstermememsi
prensibine dayanır. Ancak her zaman iyi sonuç vermez. Başlangıçta
haftada bir olmak üzere senelerce aşı olmayı gerektirir. Bazen iyi
sonuçlar alınmasına rağmen her zaman önerilmez.

Hangi Durumlarda Ameliyat Gerekir: Alerjiye bağlı et büyümeleri ve
sinüzitin kronikleşmesi ilaç tedavilerinin başarısını olumsuz etkiler
ve bu durumlarda ameliyat gerekebilir.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 23:03

Alkol bağımlılığı

Tarihçe

* 8 bin yıl önce Mezopotamyalıların arpayı ekmek yapmak için ilk ıslah etmesiyle bira yapımı başladı.

* 6 bin yıl önce Sümerler, Godin Tepelerinde (Batı İran ve Anadolu) bira ve şarap içiyorlardı.

* Paleolitik çağda fermente edilmiş meyve, tahıl ve baldan alkol yapılıyordu.

* Metanol, Yunanca Methy ve Sanskritçe Madhu kelimelerinden gelir ve bal, sarhoş eden madde anlamına gelir.

* Alkol kelimesi Arapçadan gelmektedir.

* Distilasyon, İS 8. yy’da Arabistan’da başlamıştır.

Alkolizmin Kliniği

* Alkolizm, davranışsal bir bozukluktur.

* Tekrarlayıcı olarak fazla miktarlarda alınan alkole bağlı problemler gelişmesi anlamına gelir.

* Alkolik, kötü sonuçlar doğurmasına rağmen, kompulsif bir biçimde alkol içmeye devam eder.

* Alkolizmde, alkol alımının sınırlanması ile ilgili kontrol kaybolmuştur

İnsanlar neden içiyorlar?

- Zevk almak

- Duygudurumu düzeltmek

- Stresle başa çıkmak

- Alkol içme arzusu (craving, aş erme)

Alkoliğin hayatı

* İçenlerle arkadaşlık eder, evlenir

* İçmek için her zaman neden vardır: mutluluk, neşesizlik, gerginlik vs

* İçme fırsatları sonsuzdur: maç, av, parti, tatil, doğum günü vs

* Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye başlar, gizlice
içer, şişeleri saklar, durumun ciddiyetini saklamaya çalışır

* Suçluluk duygusu gelişir, suçluluk ve pişmanlık duygularını bastırmak
için daha çok içmeye ve sabahları kalkınca içmeye başlar.

Alkolizmde kısır döngü

Suçluluk ve anksiyete nedeniyle daha çok alkol alır, alkol aldıkça
anksiyete ve depresyon derinleşir ve şu belirtiler ortaya çıkar: Uyku
kalitesinde bozulma, gece uyanmalar, depresif duygudurumu, huzursuzluk
ve sıkıntı hisleri, panik nöbetleri, göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes
almada zorluk …...

Alkolizmde fiziksel bulgular

- Arkus senilis: gözün kornea tabakasında yağ halkası

- Acne rosecea : kırmızı burun

- Palmar eritem: avuç içinde kırmızılık

- Asteriksis: Elde flapping tremor (büyük amplitüdlü titreme)

- Sigara yanıkları: parmak, göğüs vs’de

- Morarıklıklar (düşme ve çarpmalara bağlı)

- Hepatomegali (karaciğer büyümesi), karın ağrısı

- Spider anjioma

- Periferik nöropati (el ve ayaklarda his kusurları, uyuşma vs)

- Kan tetkiklerinde anormallikler: GGT, MCV, AST, ALT, ürik asit, trigliseritler, üre yükselir

Doğal gidiş, cinsiyet farkı

Erkeklerde daha erken başlar (20 civarı), sinsi gidişlidir, 30 yaşından
önce problemleri farketmek zordur. 45 yaşından sonra başlama nadirdir.

Kadınlarda başlangıç daha geç olur, depresyon daha sıktır.

Alkolizm tipleri

Gamma tipi alkolizm: Çok aşırı miktarda alkolün aralıksız biçimde
alındığı epizotların yaşandığı, ama aralarda alkol alınmayan dönemlerin
olduğu alkolizm tipi. Örneğin kişi günler boyunca sızıncaya kadar alkol
alıp ayılır ayılmaz içmeye devam eder. Sağlık durumu nedeniyle içemez
hale gelince birkaç gün hasta yatar, daha sonra 1-2 hafta alkol almaz
ve sonra herşey yeniden başlar. Bu kişilerde temel problem alkol alımı
ile ilgili kontrol kaybıdır, yasal ve sosyal problemler ön plandadır.
Bunun tersine “Fransız tipi alkolizm”de kişi sürekli olarak fazla ama
aşırı olmayan miktarlarda alkol alır, alkol kullanımı bir hayat tarzı
haline gelmiştir. Herhangi bir nedenle alkol içmeyi durdururlarsa alkol
yoksunluğuna girebilirler. Uzun vadede sağlık problemleri ortaya çıkar.

Tip A-B ya da 1-2: Erken yaşlarda başlayan, ailede alkolizm öyküsünün
varolduğu, antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülen kötü
gidişli alkolizm ve daha geç yaşta başlayan, aile öyküsünün olmadığı,
daha çok depresyonun eşlik ettiği, daha iyi gidişli alkolizm tipi.

Komplikasyonlar (alkolizmin sonuçları)

Sosyal:

Boşanma, terkedilme

İş sorunları, devamsızlık

Ev-iş-trafik kazaları

Adli problemler

Tıbbi: 1.Akut sorunlar 2.Kronik sorunlar 3.Yoksunluk belirtileri

Karaciğer harabiyeti, kardiyomiyopati (kalp büyümesi), anemi
(kansızlık), yüksek tansiyon, trombositopeni (pıhtılaşma sağlayan
hücrelerde azalma), miyopati (kas yıkımı), kanser, teratojenite (anne
karnındaki bebekte anormallikler), pankreatit (pankreas iltahabı),
pnömoni (zatüre), merkezi sinir sistemi bozuklukları (retrobulbar
nörit,Wernike-Korskof Sendromu ve bunaması, serebeller atrofi)

Alkol Yoksunluğu belirtileri

Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün üstünde)
titreme
uykusuzluk
bulantı ve kusma
geçici halusinasyon ve ilüzyonlar: alkolü bıraktıktan sonra 1-2 gün içinde görülür.
psikomotor ajitasyon
anksiyete
grand mal konvülzyonlar (epileptik nöbetler): alkolü bıraktıktan sonra 2 gün içinde görülür.

Deliryum tremens: Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü
kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski taşıyan bir
tablodur.

Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halusinasyonlar (gerçekte var
olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile
kendini belli eder, hızlı başlayıp dalgalı bir seyir gösterir.

En sık eşlik eden psikiyatrik bozukluklar:

- Majör Depresyon: Alkol bağımlılarının %30-50’sinde görülür

- Anksiyete bozuklukları: %30 sıklıktadır. Erkeklerde sosyal fobi, Kadınlarda agorofobi sıktır.

- İki uçlu duygudurum bozukluğu (manik depresif b)

- Diğer madde bağımlılıkları: başta sigara olmak üzere esrar vs.

- Kişilik Bozuklukları: antisosyal ve sınırda kişilik bozuklukları.

Alkolizm tedavisi

* Alkolikler tedavi için başvurduklarında genellikle ‘dibe
vurmuşlardır’ yani sağlık, aile, meslek, sosyal yaşam vb yönlerden
büyük kayıplara uğramış ve çaresiz duruma düşmüşlerdir. Bu hale
düşmeden pek çok alkolik bu zevki terketmeye yanaşmaz, ya da buna karar
verse de kolayca vaz geçer. Önemli olan bu denli kayba uğramadan bu
kısır döngüyü durdurmaktır. Bu nedenle kişinin alkolik olduğu yani
alkol karşısında zayıf, hatta alkolün esiri olduğunu farkedip
kabullenmesi düzelmenin başlangıç noktasını oluşturur. Erken dönemdeki
alkoliklerin bu gerçeği farketmeleri için “motive edici görüşmeler”
yapılır.

* Alkolizm tedavisi yoksunluk belirtileri kalktıktan sonra başlar

* Hedef ayıklıktır (sobriety): Eşlik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı ve tedavisi için de bu önemlidir.

* Ekip tedavisi gerekir

* Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.

* Tedaviden sonra uzun süreli izlem gereklidir. Kişi uzun süre
hastanede kalsa bile daha sonra izlenmezse alkole dönmesi kolaydır.
Düzenli aralıklarla görüşmelere ya da kendine yardım gruplarına
katılmalıdır.

* Nüksler (tekrarlamalar) ilk 6 ayda en sıktır.

İlaç tedavileri

* Disulfiram (Antabus)

* Antidipsojenikler:

Naltraxone, Acomprasate

* Seratonerjik antidpresanlar

* Lityum

Psikoterapi

* Sıcak ama biraz otoriter bir yaklaşım gereklidir.

* Adsız Alkolikler gibi kendine yardım grupları tedaviye entegre edilmelidir.

* Davranışçı-kognitif tedaviler iyi sonuç verir.

* Eğitimsel faaliyetler tedavinin önemli bir parçasıdır.

* Psikoterapilerde iç görü üzerinde yoğunlaşılmamalıdır. Psikanaliz
gibi bu türdeki terapiler alkol kullanımını daha da arttırabilir.

* Hastanın içinde bulunduğu aile ele alınmalıdır, çünkü alkolizm bir “Aile Hastalığı”dır.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Misafir

Misafir

1 2
Anonymous
3 4

Cinsiyet: Burç: Hayvan:








Paylaşım Puanı:





Tüm Sağlık Haberleri Vide
MesajKonu: Geri: Tüm Sağlık Haberleri Tüm Sağlık Haberleri Lastpo10Perş. 01 Ocak 2009, 23:05

anal fissür makatta çatlak

Anal kanalda yırtık oluşmasıdır. Genellikle ağrılı ve yanmalıdır.
Dışkılama sırasında bu şikayetler artar , kanama da meydana gelebilir.
Fissür genellikle ıkıntılı , zor bir dışkılama sonrası ve kabızlık
sonucunda meydana gelir. Anal kanal çok spastik olduğunda; fissür
ıkınma olmaksızın meydana gelebilir.

Teşhis

Fissür olduğu zaman parmakla muayene genelde çok ağrılıdır. Genellikle
anüsün dıştan muayenesi ile yırtık görülebilir. Yırtığın miktarını
belirlemek için anoskopi yapılabilir.



Tedavi Anal Fissür

Ilık tüpler (anal kanalı genişleten ısıtılmış,çapları değişik derecelerde bujiler).
Günde birkaç defa , yaklaşık 10'ar dakika yapılacak sıcak su oturma
banyoları (anal büzüğün gevşetilmesi ve anal kanalın rahatlatılmasını
sağlar).
Gaita yumuşatıcıları (yumuşak ve şekilli gaita sağlar)
Krem ve fitiller ağrıyı hafifletir.
Birçok fissür birkaç haftada iyileşecektir. Fakat belirtiler devam
ederse ameliyat gerekebilir. Ameliyat tedavisi genellikle anal
kanaldaki adelelerin bir kısmını kesmeye dayanmaktadır. Bu işlem
fissürü meydana getirecek basıncı azaltır ve iyileşmesini sağlar.
Kuşkusuz en iyi tedavi korunmadır. Bol lifli , kepekli diyet düzenli
barsak hareketlerine neden olarak rahat dışkılamayı sağladığından en
önemli yeri teşkil eder.

Anal Fistül-Anal Abse
Apse (iltihapla dolu şişlik) , genellikle anal kanaldaki , ağızları
anüs içersine açılan bezlerin ağızlarının tıkanması sonucunda meydana
gelir. Oluşan apseler bir müddet sonra kendiliğinden boşalmak amacıyla
, son barsak içersindeki bir yere veya anüs çevresindekideri kısmına
açılır. Bu şekilde tünel açılmasına "fistül" denir. Anal fistüller
hemen daima anal apse sonucunda meydana gelir.

Belirtiler

Anal apse ,anal kanala bitişik şişlik ve önemli ölçüde rahatsızlık
meydana getirir.Şiddetli ağrı ve ateş oluşabilir. Anal fistülde anal
kanaldan fistülün dış ağzına (genellikle anüs çevresindeki deri
bölümüne)drene olan sıvı mevcuttur.Bu nedenle hafif miktarda ,zaman
zaman miktarı artan akıntı(pis kokulu sarı-kahverengi renli bir
akıntıdır)görülür.

Tedavi

Apsenin tedavisi cerrahi olarak drenajdır.Apse drene olduktan sonra
kişilerin P'sinde birkaç hafta sonra (bazen birkaç ay ya da yıl
sonra)fistül oluşacaktır.Fistülün tedavisi cerrahidir.
Anal Kaşıntı
Geceleyin veya dışkılama sırasında en sıklıkla meydana gelir.Anüs
bölgesi aşırı temizleme ve silme en sık nedendir.Anüs etrafında fazla
terleme .

Bazı yiyecekler ve içecekler kaşıntıya neden olabilir.Bunlar arasında
alkol,sirkeli yiyecekler,kahve,çukulata,fındık,mısır sayılabilir.Ender
olarak bazı enfeksiyonlar ve deri hastalıkları kaşıntıyaneden
olabilir.Kötü hijyen genllikle bir neden değildir.Buna rağmen kaşıntı
meydana gelen kişilerde aşırı bir anal bölge temizliği ve silmeye
eğilim göstererek tahrişi arttırır.

Misafir ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tüm Sağlık Haberleri

Tüm Sağlık Haberleri

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kalbimiz1.TK :: Extralar :: Hayata Dair -
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar